Devrim Lideri ayetullh Hamanei, bugün sabah Tebriz halkının 29 Bahman 1356 (17 Şubat -1977) tarihindeki büyük ayaklanmasının yıldönümünde, binlerce Tebrizli ile bir araya geldi. Lider, Azerbaycan ve Tebriz halkının sürekli özellikleri olarak “iman, dini gayret, öncülük ve örnek olma”yı vurguladı ve şunları söyledi: “Halk, yaşadığı sorunlara ve haklı beklentilerine rağmen, 22 Bahman’daki (11 Şubat) büyük yürüyüşte, düşmanın kamuoyunu manipüle etmek, ayrılık ve şüphe yaratmak için yaptığı yumuşak güç hamlelerinin bugüne kadar etkisiz kaldığını gösterdi. Tüm medya kuruluşları, düşünce ve ifade sahipleri, sanat ve bilim insanları, eğitimciler ve sanal ortamda aktif gençler, düşmanın karmaşık planlarına karşı milletin başarılı yumuşak savunmasının devam etmesi için tüm güçlerini ortaya koymalıdır.”
Ayetullah Hamanei, bugünün Tebriz gençliğinin iman ve ruhunu, 29 Bahman 56 ayaklanmasının mirası olarak nitelendirdi ve şunları ekledi: “Bugünün gençliği, dostlarını ve düşmanlarını tanıyor. Bir taraftan birinin bağırışlarına, diğer taraftan birinin ulumalarına karşı korku ve pasiflikten uzak bir şekilde güç hissediyor. Siyaset sahnesindeki tecrübeli insanları bile sarsan olaylar karşısında bir dağ gibi dimdik duruyor.”
Ayetullah Hamanei, Azerbaycan gençliğinin 29 Bahman’ın büyük olayının özelliklerini ve onu ortaya çıkaranları tanımasının önemini vurguladı ve bu bilincin, düşmanın yanlış anlatılarının zihinlere hakim olmasını engellediğini belirtti.
Devrim Lideri, Azerbaycan ve Tebriz’i, İran’ın yabancı saldırılarına karşı sağlam bir kalesi olarak nitelendirdi ve Settar Han’ın “Ben hiçbir bayrak altına girmem, sadece Ebul Fazl Abbas’ın bayrağı altına girerim” sözünü hatırlatarak, Tebrizlilerin birçok kez sabır, direniş ve imanla düşmanları kaçmaya mecbur bıraktığını söyledi.
Ayetullah Hamanei, bazı sapkın ve eski rejimle bağlantılı kişilerin Azerbaycan’ın kimliğini İslami olmayan bir kimliğe dönüştürme çabalarına değinerek, “Onlar etnik özelliklere ve dini karşıtı, seküler bir bakış açısına dayanarak Azerbaycan halkının gerçek kimliğini değiştirmeye çalıştılar ama başarısız oldular. O dönemde Tebriz, Allame Tabatabai, Allame Emini ve Üstad Şehriyar gibi değerli şahsiyetleri yetiştirerek İran’ın adını ve itibarını yükseltti” dedi.
Ayetullah Hamanei, Tebriz halkının “İslami iman” ve “dini gayret”ini 29 Bahman ayaklanmasının iki temel unsuru olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: “Bu ayaklanmanın büyüklüğü sadece eski rejimi tankları sokaklara çıkmaya zorlaması değildir. Bu olayın büyüklüğü, tüm millete örnek olması ve farklı şehirlerdeki halkı mücadele alanına çekmesidir.”
Devrim Lideri, Tebriz halkının farklı olaylar ve konularda “öncülük” etme özelliğini vurgulayarak, “Bugün Azerbaycan topraklarında gördüğümüz direniş mirası, güç ve pasiflikten uzak durma hissi, o dönemin bir hatırasıdır ve ülkenin ilerlemesi için buna dayanmalıyız” dedi.
Ayetullah Hamanei, Tebriz halkının bir diğer özelliği olarak “örnek olma”yı işaret etti ve Sıgat’ül İslam, Şeyh Muhammed Hiyabani, Settar Han, Bakır Han ve Azerbaycan’ın şanlı şehitleri gibi değerli şahsiyetleri andı.
Ayetullah Hamanei, Tebriz’in İsfahan’dan sonra büyük alimler yetiştirmede öncü olduğunu hatırlatarak, “Bu iki şehir, seçkin alimler yetiştirmede örnek teşkil etmektedir” dedi.
Devrim Lideri, İran’ın sert tehditlere karşı savunma kapasitesinin mükemmel olduğunu belirterek, “Dostlarımız ve düşmanlarımız da bu gerçeği biliyor. Millet de bu açıdan güven hissediyor” dedi.
Ayetullah Hamanei, “Bu nedenle, bugünkü sorunumuz düşmanın sert tehditleri değil, yumuşak tehditleridir” diye vurguladı.
Devrim Lideri, yumuşak tehdidin anlamını, kamuoyunu manipüle etmek, ayrılık yaratmak ve “İslam Devrimi’nin sağlam temelleri ve düşmana karşı direnme gerekliliği” konusunda şüphe uyandırmak olarak açıkladı ve şunları söyledi: “Kötü niyetliler, İran milletini yenmek ve İslam Cumhuriyeti’ni güçlü pozisyonlarından geri çekmek için yumuşak güç tehditlerini kullanmanın yol olduğu sonucuna vardılar. Ancak bugüne kadar başarılı olamadılar ve halkı ve gençleri azim ve hareketten alıkoyamadılar.”
Ayetullah Hamanei, 22 Bahman’daki büyük yürüyüşü, yumuşak tehditlerin işe yaramadığının açık bir göstergesi olarak nitelendirdi ve “Devrimin zaferinden 46 yıl sonra halkın görkemli ve büyük katılımı, dünyada eşi benzeri olmayan bir olaydır. Halk, yaşadığı sorunlara ve haklı beklentilerine rağmen, devrimi savunmak için alana çıkmaktan geri durmadı” dedi.
Ayetullah Hamanei, düşmanın hilelerine karşı mücadelenin devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Propaganda, eğitim ve medya kuruluşlarının sorumluları, ifade ve kalem sahipleri, bilim ve sanat insanları ile sanal ortamda aktif gençler, düşmanın kamuoyuna sızmak için hedef aldığı noktaları tespit etmeli ve içerik, düşünce ve fikir üreterek bu noktaları kapatmalıdır” dedi.
Ayetullah Hamanei, mevcut koşullarda yumuşak savunmanın sert savunmadan daha önemli olduğunu belirterek, “Sert savunmadaki eksiklikler yumuşak savunmayla telafi edilebilir. Ancak yumuşak sorunlar sert araçlarla çözülemez” dedi.
Devrim Lideri, gençlere yumuşak savunmayı güçlendirmek için devrimin kavramları ve özellikleriyle ve İmam Humeyni’nin sözleriyle iç içe olmalarını tavsiye etti ve şunları ekledi: “Devrimimiz, gerçek anlamda ‘nur ile zulmet’ ve ‘hak ile batıl’ mücadelesidir. İran milletini yüceltmek, geleceğine büyüklük kazandırmak ve milli kimliğini göstermek için çaba göstermektedir.”
Ayetullah Hamanei, devrimin hedeflerine ulaşma yolunda ilerleme kaydedildiğini belirterek, “Elbette devrimin hedeflerine tam olarak ulaşamadık. Adalet, sosyal uçurumların giderilmesi ve diğer bazı konularda zorluklar var. Ancak devrim, bölge halkları ve ötesi için büyük bir umut kaynağı olarak bağımsız kimliğini korumayı başardı. Küresel müstekbirlerin ve sömürgecilerin öfkesinin nedeni, İslam Cumhuriyeti’nin ayakta kalma ve onlara karşı güçlü bir yumruk gösterme yeteneğidir” dedi.
Ayetullah Hamanei, İran milletinin kendisine düşman yarattığı yönündeki bazı analizleri yanlış bularak, “Amerika’nın düşmanlığı, ‘Kahrolsun Amerika’ dememizden kaynaklanmıyor. Bu düşmanlık, İran’ın emperyalistlerin boyunduruğundan kurtulması ve onların dayatmalarına boyun eğmemesi gerçeğine dayanıyor” dedi.
Devrim Lideri, Amerikalıların zorbalık dolu sözlerini ve ülkelerin bir bölümünü ele geçirme veya adlandırma taleplerini, müstekbirlerin çirkin, şiddet dolu, yağmacı ve egemenlikçi yüzünün bir tezahürü olarak nitelendirdi ve şunları ekledi: “Onlar, İran milletinin kendi ayakları üzerinde durarak, zulümlerine ve saldırılarına karşı çıkarak 46 yıldır giderek güçlenen bir hükümet kurmasını hazmedemiyorlar.”
Devrim Lideri, sözlerinin asıl muhatabının İran gençliği olduğunu belirterek, onlara şu tavsiyede bulundu: “Bugün sizin sorumluluğunuz, devrimci ruhu korumak, ilerlemeyi güçlendirmek ve devrimin hedeflerine ulaşma yolunda ilerlemektir.”
Ayetullah Hamanei, ayrıca şehit Tebriz Cuma İmamı merhum Al Haşim ve Doğu Azerbaycan’ın genç ve devrimci valisi ile şehit Raisi ve beraberindekilerin helikopter kazasında hayatını kaybeden tüm şehitlerin anısını yad etti ve Sayın Pezeshkian’ın bu buluşmaya katılımını, cumhurbaşkanının halka yakınlığının bir göstergesi olarak nitelendirdi.
Toplantının başında, Doğu Azerbaycan Vali Temsilcisi ve Tebriz Cuma İmamı Hüccet’ül İslam ve’l Müslimin Muhtari Esli, şehitlerin anısını yad ederek, İran topraklarının bütünlüğünü ve komşularıyla olan ilişkilerini vurguladı ve Doğu Azerbaycan sınırını, dayanışma, dostluk, huzur ve kalıcı güvenliğin sınırı olarak nitelendirdi.
Hüccet’ül İslam ve’l Müslimin Muhtari, ayrıca Cuma Namazı kurumunun bu eyaletteki kültürel, bilimsel, siyasi ve sosyal faaliyetlerine ilişkin bir rapor sundu.
kaynak:Khamenei.ir